Birbilen Hukuk Bürosu

Bilgi Edinme Hakkı

4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 24/10/2003 tarihli ve 25269 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yazımızda kanunun amacı, kapsamı ve uygulamasını ele alacağız. Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir. Bu Kanun; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanır. İstenen bilgi veya belgenin niteliğine göre, kurum ve kuruluşlarca, başvuru sahibine söz konusu bilgi veya belgenin bir kopyasının verilmesini, kopya verilmesinin mümkün olmadığı hâllerde, başvuru sahibinin bilgi veya belgenin aslını inceleyerek not almasına, içeriğini görmesine veya işitmesine izin verilmesini, ifade eder. Kurum ve kuruluş, bu kanunun 2. maddesinde geçen ve bu kapsama dahil olan bilgi edinme başvurusu yapılacak bütün makam ve mercileri; başvuru sahibi, bu Kanun kapsamında bilgi edinme hakkını kullanarak kurum ve kuruluşlara başvuran gerçek ve tüzel kişileri; bilgi ve belge, kurum ve kuruluşların sahip oldukları bu kanun kapsamındaki her türlü veri, yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak kitap, dergi, broşür gibi her türlü bilgi ve veri taşıyıcılarını ifade eder.

-Bilgi edinme hakkı nedir, neyi sağlar?

Bilgi edinme hakkı, bireylerin devlet kurum ve kuruluşlarının görevlerinden dolayı sahip oldukları bilgilere ulaşabilme hakkıdır. Vatandaşlar kendileriyle doğrudan ilgili olsun veya olmasın, merak ettikleri herhangi bir bilgiyi bu hak sayesinde elde edebilirler. Bu sayede kamu kurum ve kuruluşları şeffaf hale gelir ve bilgi demokratikleşir. Bireyler bu şekilde yönetime dahil olurlar.

-Bilgi edinme hakkından kimler yararlanabilir?

Vatandaşlar, dernek, vakıf, şirket gibi tüzel kişiler bilgi edinme hakkına sahiptir. Yabancılar, belli koşullar dahilinde bilgi edinme hakkı yasasından yararlanabilir. Türkiye’de ikamet eden yabancılar ile Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler, edinmek istedikleri bilginin kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde yararlanabilirler.

-Her kurum veya kuruluşa başvurularak her konuda bilgi istenebilir mi?

Her kurum ve kuruluşa başvurarak, bazı istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belge istenebilir. Bu kurum ve kuruluşlara; merkezi idare kapsamındaki kamu idareleri ile bunların bağlı ilgili kurumları, köyler hariç olmak üzere mahalli idareler ve bunların bağlı ve ilgili kuruluşları ile birlik veya şirketleri, T.C. Merkez Bankası, İMBK ve üniversiteler de dahil olmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz olarak enstitü, teşebbüs, teşekkül, fon ve sair adlarla kurulmuş olan bütün kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları örnek olarak gösterilebilir. Bilgi edinme hakkı bazı alanlarda sınırlandırılmıştır. Milli güvenliği ilgilendiren, devlet sırrı sayılan bilgilerle, adli ve idari soruşturmalara ilişkin bilgiler, ticari sırlar, özel hayata ilişkin bilgiler başvuranlara verilmez. Benzer şekilde, istenenbilgi veya belgelerde, gizli bilgiler varsa bunlar çıkartılır ve bunun gerekçesi başvurana yazılı olarak bildirilir. Ayrıca kurumun web sitesinde yayınlanmış veya bir basın açıklamasıyla kamuoyuna sunulmuş bilgiler başvurana tekrar verilmez. Bunun dışında istenilen bilgi kurumun o konu hakkında özel araştırma veya çalışma yapmasını gerektiren bir bilgi ise bunlar da verilmez. Örneğin arıcılıkla uğraşan bir kişi bir bölgedeki yaban lale sayısını öğrenmek isteyebilir ancak kurumun bu konuda bilgi vermesi için araştırma yapması gerekiyorsa başvuru reddedilebilir.

-Bilgi edinme hakkı nasıl kullanılır; başvuru nasıl yapılır?

Başvuru dilekçeleri, elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla kurum ve kuruluşlara gönderilebilir. Bilgi edinme başvurusu, başvuranın adı, soyadı, imzası oturma yeri, veya iş adresini, başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluşa yapılır. Kurum ve kuruluşların web sitesinde genelde formlar bulunur. Başvurular bu formlar doldurularak yapılır. Bilgi edinme birimlerinde görevli personel, başvuranlara yol göstermekle ve yardımcı olmakla yükümlüdür. Böylece dilekçe ve formlarda eksiklikler varsa belirtmeleri ve bunların nasıl giderileceği konusunda yol göstermeleri gerekir. Yasada başvurunun yapıldığı kurum veya kuruluşa bilgi ve belge için maliyet tutarı adında bir ücret ödeneceği belirtilmiştir.

-Taşrada bulunanların başvuru usulü nedir?

Merkezi idarenin taşra teşkilatında bulunan bilgi veya belgelere ilişkin başvurular, valilik veya kaymakamlığa bağlı olarak faaliyette bulunan bilgi edinme yetkililerine veya taşra teşkilatında bulunan ilgili birimlere yapılır. (Yönetmelik Madde 9) Bilgi edinme birimlerinde görevleri personel, bilgi edinme başvurusunda bulunan kişilere yol göstermekle ve kanun kapsamında sahip oldukları hakları kullanabilmeleri için yardımcı olmakla yükümlüdür. Görevli personel bu amaçla, dilekçe veya formlardaki şekil noksanlıklarını başvuru sahiplerine başvuru anında belirtir ve bunların nasıl giderileceği konusunda yol gösterir. (Yönetmelik Madde 15)

-Başvuru ne kadar zamanda cevaplanır, açık ve net bir şekilde cevaplanmazsa ne yapılabilir?

Kurum ve kuruluşlar, başvuranlara on beş iş günü içerisinde istenilen bilgi veya belgeyi istisnai durumlar haricinde vermekle yükümlüdür. Ancak bilgi veya belge bir başka kurum veya kuruluşu ilgilendiriyorsa bu süre otuz iş günü kadar uzayabilir. Sürenin uzaması durumunda başvuran kişi bu konuda bilgilendirilir. Başvurunun reddedilmesi halinde, ret kararının gerekçesi ve buna karşı başvuru yollarının da gelen cevap içerisinde belirtilmesi gerekir. Başvuruya açık ve net bir cevap verilmezse veya hiç cevap verilmezse, bu kararın ilgiliye bildirilmesinden itibaren on beş iş günü içinde Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na itiraz edebilir. Bu kurulun fonksiyonu, idarelere yapılan bilgi edinme başvurularının olumsuz veya kısmen olumsuz karşılanması halinde bu kararlara yapılan itirazların değerlendirilerek vatandaşın bilgiye ulaşmasını engelleyen bürokratik perdeleri aralamaktır. Kurul, bu konudaki kararını otuz iş günü içerisinde verir. Kurul tarafından da başvuru reddedilirse altmış gün içerisinde Danıştay’da dava açılabilir. Bu kanunun uygulanmasında ihmali, kusuru veya kastı bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, işledikleri fiillerin genel hükümler çerçevesinde ceza kovuşturması gerektirmesi hususu saklı kalmak kaydıyla, tabi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezaları uygulanır. Bir başka ifade ile istenen bilgiyi kasıtlı olarak vermeyen kamu görevlisi TCK bağlamında görevin gereklerine aykırı hareket etmek suçuyla yargılanır ve ayrıca hakkında idari yönden disiplin soruşturması yapılır. 

Ceza davası açılması cumhuriyet savcılığına yapılacak suç duyurusu ile başlatılır. Ayrıca disiplin cezası yönünden ise ilgili kuruma şikayet dilekçesi verilmesi gerekir.

-Bilgi edinim hakkına yargının bakışı;

Yargıtay Kararı – 13. HD., E. 2014/3974 K. 2014/4027 T. 17.2.2014

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili; açılacak tüketici davasında kullanılmak üzere davalı bankaya Bilgi edinme hakkı ve Avukatlık kanunu kapsamında müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu kredi

nedeniyle bankaya ödemiş olduğu dosya masrafı, kredi ekspertiz ücreti, erken ödeme cezası, ödeme plan değişikliği cezası ve ipotek fek ücreti ile sair masrafların nelerden ibaret olduğu, mahiyeti ve miktarının sorulduğunu, bankanın cevap vermediğini, davalı bankanın haklı bir gerekçe olmaksızın talebi reddetmiş olsa da, Avukatlık Kanunu gereğince bilgi edinme talebinin davalı bankanın karşılamak mecburiyetinde olduğunu ileri sürerek muarazanın meni ile hak ihlalinin ortadan kaldırılarak davalı bankanın tarafına bilgi verilmesi yönünde karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Dava, davacı ile davalı arasında imzalanan konut kredisinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olup, uyuşmazlığın 4077 Sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.

4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken genel mahkeme sıfatı ile bakılıp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır.

2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Netice itibariyle; Bilgi Edinme Hakkı Kanunu (4982 sayılı Kanun), bireylerin kamu kurumları ve diğer kamu kuruluşlarından bilgi edinme hakkını düzenleyen önemli bir yasadır. Bu yasa, demokratik yönetim ilkelerinin ve şeffaflık anlayışının bir gereği olarak, vatandaşların devlet faaliyetleri hakkında bilgi alma haklarını güvence altına alır. Bilgi edinme hakkı, devletin faaliyetlerinin şeffaf bir şekilde yürütülmesini ve kamu yönetiminin hesap verebilir olmasını sağlar. Bu hak, tüm vatandaşlar, tüzel kişiler (dernekler, vakıflar, şirketler) ve belirli koşullar altında yabancılar için geçerlidir. Bilgi edinme talebinde bulunurken başvuruların doğru bir şekilde yapılması, talep edilen bilgilerin açıkça belirtilmesi ve varsa maliyetlerin ödenmesi gerekmektedir. Bilgi edinme hakkı kapsamında başvurular genellikle on beş iş günü içinde cevaplanmalıdır. Ancak, bilginin başka bir kurumla ilgili olması durumunda bu süre otuz iş gününe kadar uzayabilir. Eğer başvuruya açık ve net bir cevap verilmezse veya hiç cevap verilmezse, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na itiraz edilebilir. Kurul, itirazı otuz iş günü içinde değerlendirir ve gereksinimlere uygun bir karar verir. Ayrıca, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nun kararına itiraz hakkı da vardır ve gerektiğinde Danıştay’da dava açılabilir. Yargısal denetim, bilgi edinme hakkının etkin bir şekilde kullanılmasını ve bürokratik engellerin ortadan kaldırılmasını sağlar. Kamu kurumlarının bilgi taleplerine karşı şeffaf ve zamanında yanıt vermeleri, bu hakkın etkili bir şekilde kullanılmasını destekler. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, bireylerin bilgiye erişimini ve devletin şeffaflığını artırarak demokratik yönetim anlayışını pekiştiren bir araçtır. Kamu kurumlarının bu hakkı etkin bir şekilde uygulaması ve yasal düzenlemelerin etkinliği, bilgi edinme hakkının toplumsal denetim ve şeffaflık açısından büyük önem taşıdığını göstermektedir. Bu bağlamda, yasal düzenlemelere ve yargısal denetim mekanizmalarına dikkat edilmesi, bilgi edinme sürecinin sorunsuz bir şekilde işlemesini sağlar.

Diğer İçeriklerimize Göz Atın.